Gaziantep’te özel bir hastanede liposuction ameliyatı olan 2 çocuk annesi Burcu Hasgül, operasyon sonrası gelişen komplikasyonların akabinde hayatını kaybetti. Olay sonrası “normal ölüm” raporuyla defnedilen bayanın cenazesi, ailesinin hastane hakkındaki ihmal savları ve şikayeti sonrası savcılık kararıyla günler sonra mezarından çıkarılarak otopsi yapıldı.
Fransa‘nın Paris kentinde yaşayan ve liposuction yaptırmak üzere Gaziantep’e gelen 2 çocuk annesi hoşluk uzmanı Burcu Hasgül (33), teze nazaran Gaziantep Özel MMT Amerikan Hastanesi’nde ameliyata alındı.
AMELİYAT SIRASINDA KÖTÜLEŞTİ, HAYATINI KAYBETTİ
Operasyon sırasında kötüleşen Hasgül’ün ameliyatı yarıda bırakıldı ve ağır bakıma alındı. Tabiplerin, Hasgül’de faktör 8 eksikliği bulunduğunu belirterek operasyonu durdurduğu öne sürüldü. Ağır bakım sürecinin akabinde diğer bir özel hastaneye sevk edilen genç bayan, tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı.
AİLENİN ŞİKAYETİYLE OTOPSİ YAPILDI
Hasgül’ün cenazesi, hastanenin morgundan “normal ölüm” raporuyla ailesine teslim edilerek gözyaşları içinde defnedildi. Lakin günler sonra tıpkı hastanede benzeri belirtilerle öteki bir hastanın da hayatını kaybettiğini öğrenen aile, durumdan şüphelendi.
Acılı aile, Özel MMT Amerikan Hastanesi idaresi ve ameliyatı gerçekleştiren hekimlerin ihmali olduğunu ileri sürerek savcılığa hata duyurusunda bulundu. Savcılık kararıyla Burcu Hasgül’ün mezarı açılarak otopsi yapılmasına karar verildi. Aile, ihmali bulunan hastane ve hekimlerin cezalandırılmasını istedi.
“ABLAM LİPOSUCTİON AMELİYATINA GİRDİ CANSIZ VÜCUDUNU ALDIK”
Ablasının kolay bir estetik operasyon sonrası hayatını kaybettiğini söyleyen Burcu Hasgül’ün kardeşi Yusuf Yaşar, yaşanan ameliyat sürecini anlattı.
Yusuf Yaşar, “Ablam kolay bir estetik operasyon geçirdi. Bir karın bölgesinden yağ aldırma operasyonu ameliyatına girdi. Sürecin sonunda biz cansız vücudunu aldık. 4 Ağustos günü Gaziantep’te Özel MMT Amerikan Hastanesi’nde ameliyatı berbat geçti. Ameliyatı sonlandıramadılar. Bitiremeden ağır bakıma alındığı haberi geldi. Biz bu süreçte esasen ameliyat olmasına karşıydık. Kendisi de illa olmak istedi. Hatta birtakım hekimlere sorduğunda birtakım hekimler yapmak da istemedi. Fakat hastanede bulunan doktor sürecin riskli olduğunu bile bile bu ameliyatı yapmaya karar verdi. Ameliyatı sonlandırılamadı. Ağır bakıma aldırdılar. Birinci gün kimi şeyler söylendi işte durumu makûs yalnızca kan kıymetleri düştü. Kan verip yerine getireceğiz.
Ertesi gün tekrardan ameliyata devam edeceğiz üzere şeyler de söylendi. İkinci günü akşamına hakikat bize farklı bir bilgi vermeye başladılar. Bu sefer faktör eksikliği söylendi. Faktör eksikliği varmış. ‘Bu kalıtsal bir hastalık. Ailenizde olabilecek öteki bireylerde de olabilecek bir rahatsızlık’ dendi. Milyonda bir rastlanan bir rahatsızlıkmış. Süreç bu formda işlemeye devam etti. ‘Yoğun bakımında hematoloji kısmı olan öbür bir ağır bakıma almamız ve orada sürece devam etmemiz lazım’ üzere şeyler söylediler. Ancak durumunun ciddiyetinin bu kadar ağır olduğu hakkında bize bir bilgi verilmedi. Biz kendimiz de araştırma yaptık hastanelere sorduk. Ağır bakımlarda yer bulamadık. Burada bir ihmal var zati. Benim varsayımım 112’ye bildirimi yapılmadı. Zira 112’ye bildirimi yapılmış olsaydı biz daha rahat, daha çabuk bir ağır bakım bulabilirdik. Onun yapılmadığına inanıyorum” dedi.
About The Author
More Stories
Diyarbakır’da Kına Merasiminde Silahla Ateş Açıldı
Diyarbakır’da Küçük Hiranur Arabanın Altında Kalarak Hayatını Kaybetti
İHA Muhabiri Umut Yakup Tanrıöver’in Mevt Yıl Dönümünde Anma Merasimi